26 Kasım 2012 Pazartesi

AVNİ KÜPELİ İLE BASKETBOL SOHBETİ

Basketbol denince pek çok kişinin aklına ilk önce oyuncular gelir.Alkışı da yuhalanmayıda en çok onlar alır.Ama bir de basketbolun bizlere ulaştırılması görevini üstlenenler var.Benim jenerasyon(yaşlanıyormuyum ne:) ) mutlaka hatırlayacaktır.Geçtiğimiz senelere kadar basketbolseverler cuma akşamları TRT 3 ekranlarına kilitlenirdi.Çünkü Türkiye'nin en ayrıntılı basketbol programlarından olan "Pota" Avni Küpeli'nin sunumu ile ekranlarda olurdu.İşte basketbolseverleri ekranlara kilitleyen o programın sunucusu Avni Küpeli ile basketbola dair pek çok şey konuştuk.
Avni Küpeli'yi tanıyarak başlayalım mı?
1989 Yılında TRT'ye başladım.Belirli bir dönem stajer muhabir ardından muhabir,müdür yardımcısı ve haber dairesi başkan yardımcısı olarak görev yaptım.Bu arada Türkiye televizyonlarının ilk basketbol programı olan Pota'yı yapmaya başladım ve 15 yıl aralıksız olarak o programı yaptım.Daha sonra Pota programını gören diğer özel televizyonlarda bu tür programları yapmaya başladılar.Basketbol programları da Türkiye'de çoğaldı.Pota programı bu yüzden bir ilktir.Hem de TRT'nin basketbol maçlarını yayınladığı dönemde maçları anlattım.Basketbol üzerine eğitim gördüm.1000'e yakın maç anlattım.
Basketbola yöneliş nasıl başladı?
Ben okulda basketbol takımında oynuyordum.Cumhuriyet Lisesi'nin takım kaptanıydım.Daha sonra babamın tayini nedeniyle Hayrabolu Lisesi'ne gittim.Hayrabolu Lisesi'nde de takım kaptanlığı ve aynı zamanda takımı kurma görevi ile görevlendirildim.Lisede başlayan çalışmalarım profesyonel olarak Ankara'da devam etti.MTA ve DSİ takımlarında kısa süreli oynadım.Sonrasında bir sakatlık geçirdim ve basketbolu bıraktım.Ama ardından basketbol sevgim ve basketbola hizmetlerim devam etti.
Uzun yıllardır içinde olan biri olarak Türk spor medyası hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Basketbola yeterince ilgi gösterildiğini düşünmüyorum.Sosyal medya basketbola daha fazla eğiliyor.Basketbolla ilgili olaylar gazetelerde çok az yer buluyor ki basketbol Türkiye'de çok sevilen bir spor dalı.Buna rağmen yeteri kadar ilgi gördüğünü düşünmüyorum.Gönlüm arzu eder ki televizyonlarda da yine daha fazla programlar olsun.Ama maalesef yok.Biraz da reyting kaygısıyla basketbol programları yapılmıyor.Basketbol programlarının yerini futbol programları almış durumda.
Türk basketbolu özellikle 2010'dan itibaren önemli gelişmeler yaşadı.Bu gelişmelerle ilgili sizin görüşleriniz nelerdir?
Türkiye'de basketbol çok seviliyor.Çok da iyi yatırımlar yapılmaya başlandı.Basketbol iyi bir düzeyde.Kulüp takımları çok başarılı Tabii kulüp takımlarının başarısı milli takıma da yansıyor.Bu son dönemlerde milli takımlar seviyesinde zor dönemler yaşadık.NBA'de oynayan oyuncularımızın bir kısmı gelmek istemedi.Bu nedenle bir gençleştirme düşüncesi oldu.Fakat bana göre bu yanlış bir düşünceydi.Finallere katılma şansını çokmzor yakaladık.Bunun da nedeni gençleştirmenin yanlış yapılması.Gençleştirme;belirli sayıdaki tecrübeli oyuncuların yanına 3-4 oyuncuyu eklemekle olur.2 veya 3 tecrübeli oyuncunun yanına 7-8 oyuncu eklemekle gençleştirme olmaz.
Türkiye'de spor spikeri olmanın zorlukları neler?
Spor spikeri olmanın zorlukları çok fazla değil.Tabii basketbol zor bir dal.Futbol gibi değil.Oyun aksiyonu çok fazla olduğu için sürekli olarak oyun değişiyor.Her şeyi çok iyi takip etmek zorundasınız.Türkiye'de de salonlar da sıkıntı olduğunu düşünüyorum.Onun dışında yayın olarak bir sıkıntı yok.Spikerlik de çok sevdiğim,kendimi vererek yaptığım bir görev ve o yüzden de çok mutluyum.
Yaptığınız programlarda altyapılarla da ilgili haberler alırdık.Bu doğrultuda altyapılarla ilgili düşünceleriniz neler?
Altyapıların çok iyi olduğu söylenemez.Özellikle başkent basketbolunda altyapıdan söz etmemiz mümkün değil.İyi antrenörler İstanbul'a gitti.Artık Ankara'da başarılı antrenörleri bulamıyoruz.Özür dileyerek söylemek durumundayım.Altyapı genç ve tecrübesiz antrenörlerin eline bırakılmış durumda.Onlar zaten çok fazla bilgiye sahip değiller.Onlar genç oyunculara altyapıda nasıl temel fundamentalı verecekler.Bunların soru işareti çok fazla.Bunu düzeltilmesi için öncelikle tecrübeli antrenörlerin başkente getirilmesi gerekiyor.Bütün Avrupa ve Amerika takımlarında altyapıya çok tecrübeli antrenörler verirler.Onların çalıştırdığı genç oyuncular da fundamental
ları tam olarak yukarıya doğru çıkarlar.Ama bizde maalesef genç oyuncuların bu yönleri eksik.Zaten bunlarda a takımlar seviyesinde göze çarpıyor.2.Ligde de sıksık görüyoruz.
Sizce altyapılarda hangi takımlarımızm örnek teşkil edebilir?
Ben son yıllarda Banvit'i söyleyebilirim.Banvit'in çok iyi bir altyapısı olduğunu biliyorum.Çok iyi oyuncular yetiştiriyorlar.Basketbola gerçekten çok büyük emek veriyorlar.Daha önceleri Bursa ve İzmir'de çok iyidi.Ankara için sorarsanız,Ankara'da altyapı yok diyebilirim.
Basketbol spikeri olmak isteyen genç arkadaşlara önerileriniz neler olur?
Eğer "ben basketbol spikerliği yapacağım" diyorsa bir insan öncelikle bir hakem ya da antrenör kadar basketbol kurallarını bilmeli.İyi bir diksiyon eğitimi almalı.Sonrasında zaten büyük bir ihtimalle şans kendilerine gelecektir.Basketbol spikerliğinde de altyapı çok önemli olduğu için bu altyapıyı iyi eğitimle birleştirdiğiniz takdirde başarı da gelecektir.
Unutamadığınız bir maç yayını anınız var mı?
Efes Pilsen ile Aris takımları Avrupa Kulüpler Kupası'nda final oynuyor.Aresli taraftarlar Milano'yu doldurmuş.O zaman final tarafsız sahada ve tek maç olarak oynanıyordu.Her taraf dolu.Yaklaşık 20-25 tane Türk taraftar var.Onun dışında her tarafı Arisli taraftarlar doldurmuş.Etrafımda da ellerinde bayrak sopaları olan yüzleri boyalı taraftarlar var.Bende seyircilerle beraber oturuyorum.Arkamdaki Arisli Yunan seyirciler bana bakıyorlar.Ben maç anlatıyorum.Dayanamadılar ve bana "sen neredensin" dediler.Bende baktım ki ortalık çok karışık.Her an bir olay çıkabilir.-Ki Efes Pilsen-Aris maçının sonunda çok büyük olaylar çıkmıştı.Oyuncularımıza saldırılmıştı.-Ben herşey olabilir düşüncesiyle bir anda aklıma Mozambik geldi."Mozambikliyim "dedim."Mozambik'ten bu adamın ne işi var gelmiş maç anlatıyor" diye arkadaki grup şaşırdı.Maçın sonuna kadar hep bana baktılar.Mozambikli nasıl olabilir diye düşünmediler.Bana da herhangi bir şey yapmadılar.Durumu Mozambik'le kurtarmış olduk. :)
Teşekkürler Avni Küpeli.......


Hiç yorum yok: