21 Mayıs 2009 Perşembe

ORHUN ENE ‘’ÇOK YETENEKLİ ANTRENÖRLERİMİZ VAR’’


1967 yılında Erzurum’da doğdu.Türk milli takımında uzun süre oyun kurucu ve kaptan olarak görev yaptı.1988 ve 1989 ‘da Eczacıbaşı , 1995 ‘te Ülkerspor ile üç kez lig şampiyonluğu yaşadı.202 kez milli formayı giydi.A milli takım ve altyapı milli takımlarında antrenör olarak görev aldı.Galatasaray bayan basketbol takımı eski oyuncularından Zeynepgül Ene ile evli ve Yiğit ve Denizhan adlarında iki oğlu vardır.

Basketbol ile tanışmanız nasıl oldu?

11 yaşımda Eczacıbaşı’nın basketbol okulunda basketbola başladım.12 – 13 sene Eczacıbaşı’nda oynadım.Aynı zamanda Galatasaray Lisesi okul takımında da basketbol oynuyordum.Altyapı zamanım hem Galatasaray’da hem de Eczacıbaşı’nda geçti.Eczacıbaşı’nda A takıma çıktıktan sonra 10 yılda 3 sezon da 2 şampiyonluk kazandık.Bu dönem içerisinde milli takım kadrosuna seçildim.Daha sonra Paşabahçe’ye transfer oldum.Paşabahçe’de 3 sezon oynadıktan sonra sırasıyla Fenerbahçe,Ülker,Galatasaray ve İTÜ’de oynayarak basketbolu bıraktım.

Türk basketbolunun , özellikle milli takımın , geleceğiyle ilgili neler düşünüyorsunuz?

Bizi çok ilgilendiren en yakın Avrupa Şampiyonası ve 2010 Dünya Şampiyonası var.Dünya Şampiyonası ülke olarak hedefimiz olan şampiyonalardan biri.Altyapılarda müthiş bir oyuncu kaynağımız var.Eskiden çok az oyuncu içerisinden milli takımlar kurulurken şimdi bu sayı çok arttı.Bu anlamda basketbolumuz geleceği için ümitliyim.Türkiye’nin basketbol ülkeleri arasında üst sıralara yükseleceğini düşünüyorum.Ama bu önemli turnuvalara bizler gibi çalışan bir çok ülke var.O yüzden iyi hazırlanmak kadar şanslı olmak da önemli.Burada önemli olan bir başka konu da bir turnuvada bir başarıyı elde edip sonrasında 10 sene o turnuvalarda ismimizin geçmemesi değil.Basketbol ülkesi olan bir takımın her zaman ilk 3’de ya da 4’de olması gerekir.Bence Türkiye altyapılarda bu seviyeyi yakaladı.Üstyapıda da bunu yakalayacaktır.

Çok yetenekli oyuncular var.Nihat İziç gibi çok kaliteli bir antrenörleri var.Çok iyi oyuncular yetişecek.Ama bizim sıkıntımız bu oyuncuları yetiştiremiyoruz.Bu seviyelerde çok iyi oynuyorlar.A takım seviyesine geldiklerinde mevcut durum,4 yabancıyla oynanan lig gençlerin çok fazla süre almasını maalesef engelliyor.Ümit milli takım seviyesinde bunun sıkıntısını çok yaşıyoruz.Altyapılarda yakaladığımız başarılar A takıma doğru azalmaya başlıyor.

Ülkemizde hep alt yapılardan yeterli oyuncu yetişmediğinden şikayet edilir ama antrenör yetişip yetişmediği konuşulmaz.Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyim?

Bugün basketbolu takip eden,basketbola kafa yoran ,hazırlık yapan,dünya basketbol literatürünü yakından takip eden,kaliteli, cesur ve bilgili bir antrenör grubumuz var.Bence ülkemizdeki en büyük sıkıntı antrenörlerimizin ötesinde yöneticimiz yok.Türkiye’de oyuncular,hakemler,antrenörler gelişti.Ama yöneticilerimiz hala aynı.Hala takımlar kapanıyor.Sponsorlar bulunamıyor.Dünya standartlarını yakalayamamışız.Bir antrenörün arkasındaki insanlar basketbolu bilip bilmeden antrenörün geleceği hakkında,kurduğu düzen hakkında bir fikir sahibi olabiliyor.İnsanlar enerjilerini iyi bir takım kurmak,iyi bir organizasyon yaratmak yerine mevcut ortamda birbirini kötülemek üzerine kurulmuş.Bu nedenle de iniş çıkışlar oluyor.

Sponsor destekleri hakkındaki düşünceleriniz neler ?

Sponsor bulmak için medya çok önemli.Türk medyası futbolu çok seviyor.Basketbolun medyanın içerisine girmesi çok zor.Basketbol medyasında çok değerli,senelerini bu işe adamış insanlar var.Ama futbol medyası ile karşılaştırdığımızda bu insanlar basketbol yazdıkları için para kazanamıyorlar.Tabi bizde kendimize düşenleri yapmak zorundayız.Kendimize düşeni iyi yapmıyoruz belki ama medyanın da bir misyonu olması lazım.Sadece futbol ya da basketbol için de değil.Başka spor dalları da var.

Hocam ilerde sizi A Milli takım Head Coach u olarak görebilir miyiz?

Senelerce kaptanlığını yaptığım bir takımda antrenör olmak da çok gurur verici olur.Ama benim kadar A milli takımda başka insanlarda antrenörlük yapabilirler. Türkiye’de bir çok değerli antrenör var.Şu anda milli takımımızın başında Bogdan Tanjevic gibi çok kaliteli bir antrenör var.Onunla beraber çalışmanın bana çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.Bir gün umarım A milli takımı çalıştırma şansı yakalarım.

Oyuncuyken ulaşmak istediğiniz her hedefe ulaştığınızı düşünüyor musunuz ?

Oyuncuyken bizim dünyamız çok küçüktü.Çünkü Türk Basketbolu dünyada bu kadar tanınmıyordu.Herkesin rahat transfer olduğu bir sistem yoktu.Ama şimdi baktığımda bir çok hedefe ulaştığımı düşünüyorum.Basketbolu bırakırken arkamda temsil ettiğim kulübümle,milli takımımla ve ailemle temiz bir sayfa bıraktım.Bunu da gittiğim yerlerde görüştüğüm insanların bana karşı davranışlarında görüyorum.Hiç bir zaman medyatik değildik.Ama görüyorum ki biz farkında olmadan bizi seven pek çok insan olmuş.Bu da insanların bizden doğru mesajlar aldıklarını gösterir diye düşünüyorum.Doğru işler yapmışız ki o sevgiyi ve saygıyı görüyoruz.Bu bence kazanılacak 20 kupaya değer.

Unutamadığınız bir maç var mı ?

Fenerbahçe’de oynadığım sezon menisküs ameliyatı olmuştum.O zaman Türkiye’de menisküs ameliyatları açık ameliyat şeklinde yapılıyordu. Artroskopik ameliyat olmak için Amerika’ya gittim.Diz ameliyatımı orada olurken Türkiye’den arkadaşlarım çok üzgün geçmiş olsun diyorlardı.Çünkü böyle bir ameliyattan sonra spora dönmek kolay değildi.Böyle bir korkuyla gittim.Ameliyat olduktan sonra 3 hafta kaldım.Sonrasında 28.günde İtalyan Cantu takımı ile Abdi İpekçi Spor Salonu’da oynayacağımız maçımıza çıktım.O ameliyatın üzerine 25 sayı attım.İlk devre biterken orta saha gerisinden bir basket atmıştım.maçı kazanmıştık.O maça çıkabilmek için çok mücadele ettim.Bir çok maçta kazanmışızdır ama verdiğim kişisel çaba bende çok ayrı bir yer bırakmıştır.

Çok teşekkürler hocam…

Ben teşekkür ederim.

Hiç yorum yok: