7 Nisan 2010 Çarşamba

KİTAPÇI DÜKKANININ ÖNÜNDEKİ KEDİ


Kedileri bilirsiniz.Pek keyiflerine düşkün olurlar.Sokakta bile yaşasalar sokağın en rahat köşesini bulur ve o köşeye kurulurlar.İşte bu okuyacağınız hikaye ehli keyif sokak kedisinin hikayesidir.
Bir akşam vakti;işimden çıkmış,yorgun argın,sallana sallana otobüs durağına doğru ilerliyordum.O kısa yol üstünde küçük,sevimli bir kitapçı dükkanı var.Sahibi yaşlı,güleç yüzlü bür teyze.Her akşam geçerken vitrindeki yeni kitaplara göz atıp içlerinden ilgimi çeken bir kitap var mı diye bakarım.Bu arada ton ton teyzemle selamlaşırız.Bazen beni sıcak bir kahve içmek için içeri davet eder.Kapısının önünde her zaman temiz olan paspasa ayaklarımı siler.İçeri girerim.Geçtiğimiz salı gününe kadar.Yine keyifli bir sohbet ve içimi güzel bir kahve için teklif almıştım.Paspasa ayaklarımı silecekken bana doğru çevrilmiş iki adet iri gözü farkettim.Kızgınlıkla bana bakıyordu."Bana hiç kızma.Sen yokken ben buranın müdavimiydim zaten" dedim,gülerek.Ton ton teyzem karşımda gülümsüyordu."Bütün gün yattı burada" dedi.Kediye bakarak güldüm."Kitapçı kedisi olmaya çalışıyor desenize" dedim.Gülümsemesini hiç bozmadan "sanmam öyle olsa içeri girmek ister,içeri girmeyi de istemiyor,garip bir hayvan" dedi,ton ton teyzem.Biraz kediciğin başını okşadım ve "ne yardan ne serden vazgeçiyorsun,hem rahat bir yer,hem özgürlük ha" dedim.Güleç teyzemle içeri girdik.Hoş bir sohbet edip güzel bir kahve içtikten sonra evime gitmek için kalktım.Dışarı çıktığımda hala yatıyordu."Tembel seni" dedim.Hiç umursamadı bile...
Ertesi akşam niyetim ton ton teyzeme bir selam verip gitmekti.Ama bizim ehli keyif sokak kedimiz yine köşesindeydi.Bu sefer rahatını bozmak istemedim.Tabi onu uyarmayı da ihmal etmedim."Sadece bu akşamlık rahatsız etmiyoprum.Şımarma!"

Hiç yorum yok: