11 Aralık 2013 Çarşamba

UŞAK SPORTİF'İN BAŞARISINI KAPTANDAN DİNLEDİK

Uşak Sportif Basketbol Takımı takım olmanın tam karşılığını sahaya yansıtan basketbol takımlarımızdan biri.Bölgesel ligden süregelen takım olabilme yeteneğini Beko Basketbol Ligi'ne de taşımış ve büyük takımların korkulu rüyalarından olmaya aday durumda.İşte bu takım gibi takımın tecrübeli ve Ankara altyapılarından yetişen kaptanıyla, "hangi kanal" nidaları eşliğinde yaptığımız keyifli röportajı beğenilerinize sunuyorum.
Basketbola nasıl başladınız?
Basketbola Ankara DSİ Spor altyapısında başladım.Ardından sırasıyla Arı Koleji ve Mülkiye gibi ikinci lig takımlarında oynadım.Tekel spor’a giderek Ankara’dan ayrıldım.
Ankara basketbolu hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Ankara basketbolu, Türk basketbolu için çok önemli bir lokomotif. Çünkü zamanında basketbolun öncüleri Aydın ÖRS ve Murat DİDİN gibi isimlerin hem oyunculuk hem de antrenörlükleri Ankara’da başlamıştı. Sonuçta Ankara, Türkiye’nin başkenti olarak basketbol anlamında da daha iyi gelişmeleri haketttiğini düşünüyorum. Doğru yatırımları yapabilecek belli kulüpler var. O kulüplerin de doğru yatırımları doğru yönlendirmeleri sayesinde Ankara basketbolu hem Avrupa’da hem de Türkiye’de istediği başarıya ulaşacaktır diye düşünüyorum.
Ankara’nın ve Uşak’ın Basketbola olan ilgisini karşılaştırırsak neler söylersiniz?
Uşak basketbolu Beko Basketbol Ligi için henüz emekleyen bir bebek. Gelecek vaat eden bir oluşum. Eğer Uşak Sportif’in şu an ki doğru yönetimi sürdürülebilirse Beko Basketbol Ligi’nde uzun yıllar kalıcı olabilir. Aynı zamanda Uşak halkı basketbola çok büyük ilgi duyuyor. Şehrin ilgisi büyük şehirlere göre daha farklı ve takımı daha çabuk sahipleniyorlar. Oyuncular olarak bizler de Uşaklı olmamamıza rağmen şehri sahiplenmiş ve şehir ile bütünleşmiş durumdayız. O yüzden Uşak’ta basketbolun geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum.
Bütçesi fazla olan takımlar ile daha düşük bütçeli takımlarda kaptanlık yapmanın farkları neler?
Bence amatör ruhu kaybetmemek çok önemli. Çünkü amatör ruhu kaybetmeyince takım arkadaşlığı da oluşuyor. Bu da sahaya olumlu yansıyor. Karşı takımın bütçesi ne olursa olsun takımın yüreği o bütçeyi yeniyor. Biz şu an takım olarak oynadığımız maçlarda bunu başarıyoruz. Bazen büyük bütçeli takımlarda bu arkadaşlığı yakalayamazsınız. Yakalayamadığınız zaman da başarısız olursunuz ve herkes bu başarısızlığın nedenini araştırır.
Uşak Sportif’e transferiniz nasıl gerçekleşti?
Geçen sezon Türk Telekom’da sıkıntılı dönemler yaşamıştım. Teklifler vardı ama Uşak Sportif’in Beko Basketbol Ligi’ne yükseldikten sonra yatırımlarına devam ediceğini öğrendim. Uşak Sportif’i ve antrenörümüz Ozan Bulkaz’ı TB2L’den biliyordum. Uşak Sportif 12 yıl TB2L’nde mücadele etmiş ve geçen sezon Beko Basketbol Ligi’ne çıkma başarısını göstermiş bir kulüptü. Bu başarılı takımın başında da sürekli Ozan Bulkaz vardı. Bence bu bir başarı öyküsüdür. Liglerdeki diğer küçük il ve ilçe takımlarına baktığınızda Uşak Sportif’in aralarında en canlı kulüplerden biri olduğunu görürsünüz. Ben de buranın bir parçası oldum ve ileride de buranın başarılarında yer almak istiyorum. Kulübün ilk transferi bendim ve takım kaptanıyım. TB2L’den devam eden oyuncularımız;Chris Warren, Justin Carter, Erdinç Balto, Gökhan Dönmez, Mehmet Emre Boztepe ve Özcan Sürücü’dür. Benden sonra ise takıma katılan oyuncularımız; Elijah Holman, İbrahim Yıldırım, Miha Zupan, Ogün Sevinç, Orhan Hacıyeva ve Yiğitcan Turna oldu.
Sosyal medyayı aktif kullanan oyunculardansınız. Sosyal medya dışında hangi internet sitelerini takip ediyorsunuz?
Sürekli takip ettiğim bir site yok. Daha çok kendi işimle ilgili olan Basketbol portallarını takip ediyorum.
Sosyal medyadan yola çıkarak zaman zaman diyabetle ilgili paylaşımlarınız oluyor. Diyabet ve sporcu yaşamını sizden öğrenebilir miyiz?
Profesyonel basketbol yaşamıma başladığımda diyabet değildim. Diyabet benim hayatımı değiştiren bir durum oldu. Yaşımdan dolayı daha bilinçli bir diyabet olduğumu söyleyebilirim. Profesyonel basketbol hayatımı da olumlu yönde etkiledi. Çünkü sağlığıma ve sosyal yaşantıma daha fazla dikkat eden biri oldum. Sağlığıma dikkat etmem spor yaşantımı da olumlu yönde etkiledi. Diyabetle yaşamak ve spor yapmak tabii ki hiç kolay değil. Çünkü çok sistemli olmanız gerekiyor.
Basketbol dışında zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu an çok fazla basketbol odaklı yaşıyorum. Bu küçük şehirde yaşamanın getirisi olabilir. Uşak’ta çok fazla yapılacak aktivite yok. Aile bağları kuvvetli bir takımız. Sürekli beraber vakit geçirmeye çalışıyoruz. Fırsat buldukça şehrin dışına çıkıyoruz. Bazen basketboldan uzaklaşmak ,geri döndüğüm de basketbola daha fazla sarılmamı sağlıyor.
Aile havasını yakalamış olduğunuz bu takımın EN’lerini takım kaptanından öğrenebilir miyiz?
En komik: Yiğitcan Turna
En çok konuşan:Özcan Sürücü
En hareketli:Miha Zupan
En az konuşan: Chris Warren ve ben
En çok mimiklerini kullanan: Orhan Hacıyeva
Bu güzel röportaj için çok teşekkür eder,iyi bir sezon geçirmenizi dileriz.
Ben de size teşekkür eder,çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Dip Not: Her zaman ki gibi birazcık daha resmisini www.ankarabasket.org.tr'den okuyabilirsiniz.









Hiç yorum yok: